Sitemizde yer alan içerik bilgi amaçlı olup ilaç satışı yapılmamaktadır.

Kilo vermeyi engelleyen 6 hastalık

Tüm çabalarınıza rağmen kilo veremiyor musunuz? Belki de bu sorununuzun ardında bir başka rahatsızlık yatabilir. Bazı hastalıklar kilo vermeyi önleyebilir veya hızla kilo almaya sebep olabilir. Uzman yardımıyla kilo verememenin altında yatan etkenin bir hastalık olup olmadığı tespit edilebilir. Altta yatan neden bir hastalıksa doktorunuzun önerdiği ilaçlar, diyetisyeninizin size uygun oluşturmuş olduğu tıbbi beslenme programı ve düzenli sporla hem sağlıklı hem de daha hızlı kilo verebilir, diyet yapmadan kilonuzu koruyabilirsiniz. Kilo vermeyi engelleyen 6 hastalık…

1. Hipotiroidi

Tiroit, boynun ön kısmında bulunan, metabolizmayı doğrudan kontrol eden farklı hormonları üreten ve salan küçük bir bezdir. Hipotiroidi hastalığında tiroit bezi düzgün çalışamaz. Sonuç olarak, yetersiz miktarlarda tiroit hormonu üretilir ve metabolizma yavaşlar. Metabolizma yavaşlarsa zayıflamak güçleşir. Bu nedenle hipotiroidi hastalığı olan kişiler, genellikle kilo alır ve bu kişilerde depresyon, yorgunluk, eklem ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, azalmış tat, kırılgan saç ve tırnaklar hipotiroidinin diğer belirtilerini oluşturur.

2. Cushing Sendromu

Kortizol, adrenal bezleri tarafından üretilen önemli bir hormon. Yağ, protein ve karbonhidratların enerjiye dönüşmesine yardımcı olur. Cushing Sendromu, kortizolün aşırı üretilmesi veya kortizolün anormal regülasyonu ile karakterize edilen metabolik bir hastalıktır. Vücutta çok fazla kortizol olması, özellikle vücudun orta bölümünde, yüzde, sırt üstünde ve omuzlar arasında aşırı kiloya neden olabilir. Cushing Sendromu kilo vermeyi zorlaştırmanın dışında ek olarak yara iyileşmesinde gecikme, yorgunluk, kaslarda güçsüzlük ve baş ağrısı gibi problemlere de sebep olabilir.

3. İnsülin direnci

Glikoz, sindirim sisteminden kan dolaşımına doğru ilerleyerek pankreastan insülin salınımını uyarır. Normalde, insülin glikozu bağlar, hücrelere ve dokuların enerji için glikoz kullanmasına yardımcı olur. Glikoz kan dolaşımında azaldığında, pankreastan insülin salınımı durdurur. İnsülin direnciniz varsa, hücreler insülin hormonunun hareketine iyi yanıt vermez. Sonuç olarak, bu hücreler glikozu düzgün şekilde almaz ve kan dolaşımındaki glikoz seviyeleri yüksek kalır. Sürekli yüksek glikoz seviyeleri de pankreastan insülinin sürekli salınmasını tetikler. Bu durum kan dolaşımında ve enerji açlığı olan hücrelerde yüksek insülin ile yüksek glukoz düzeylerine neden olur. Sonuç; kilo kaybını engelleyebilecek açlık artışı ve alınan kilolar.

4. Polikistik over sendromu

Polikistik over sendromu doğurganlık çağındaki kadınlar arasında sık görülen hormonal bir bozukluk. Bu hastalığın ismi boyutları artmış yumurtalıkların dış yüzeyindeki çok sayıda küçük kistlerden oluşur. Adet döngüsünde düzensizlik veya uzamış periyodlar, tüylenmede artış, akne ve obezite bu sendromda sıklıkla görülen problemler. Polikistik over sendromunun kilo artışına etkilerinden biri insülin direnciyle olur. İnsülin direncine ek olarak yumurtalıklarda üretilen testosteronun artması da kilo artışını etkiler.

5. Kansızlık (anemi)

Mineral olarak demir, vücudumuzun her bir hücresinde kullanılır. Kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşınmasını sağlamasının yanında birçok enzimin yaşamsal parçasını oluşturur ve sistemimizdeki pek çok önemli biyolojik işlemi de başlatır. Özellikle kadınlarda sık görülen kansızlıkta, vücutta demir düşükken, metabolizmanın taleplerini karşılayacak kadar enerji toplamak daha zor olur. Bunun sonucunda yorgunluk, uyuşukluk ve sinirlilik problemleri gelişebilir. Yorgunluk nedeniyle fiziksel hareketlerde azalma, enerjiyi artırmak için de daha fazla gıda tüketimi olabilir. Bu durum da kilo artışına yol açabilir.

6. Hormonal bozukluklar

Metabolizma her kişide farklı çalışır. Bu farklılık çevresel etmenler, genetik yapı ve hormonlara bağlı olarak oluşur. Hormonlar büyüme, gelişme, üreme gibi olayları kontrol etmesinin yanı sıra metabolizmayı da etkileyerek kilo almayı veya kilo kaybını kontrol eder. Tiroit ve insülin hormonunun dışında leptin hormonu, büyüme hormonu, aldesteron, progesteron, prolaktin, kortizol, ghrelin gibi hormonlar vücudun dengesini sağlarlar. Bu hormonlarla ilgili bir bozukluğun ortaya çıkması halinde metabolizma etkileneceği için diyet yapılsa bile kilo vermek güçleşebilir. Anormal iştah artışları, açlık- tokluk mekanizmasında bozukluklar, adet düzensizlikleri, sağlıksız besin tercihleri, uyku bozuklukları, vücutta şişlikler ve ağrılar görülebilir. Bunlar diyet sürecini olumsuz etkileyebilir, kilo kaybını önleyebilir. Diyetisyen AYÇA GÜLERYÜZ Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet / Obezite Tedavisi /