Sitemizde yer alan içerik bilgi amaçlı olup ilaç satışı yapılmamaktadır.
Arama
Sözlük Ara

Apandisit

Apendix veya daha bilinen sekliyle apandis dogustan varolan, kalin barsagin baslangiç kismindan kaynaklanan 5-6 cm boyunda ve 2-3 mm çapinda kör bir barsak parçasidir. Görevi tam olarak bilinmemekte ama hayatin ilk yillarinda barsaklarin defans mekanizmasini düzenledigi kabul edilmektedir. Bu organin iltihaplanmasi ise hemen herkes tarafindan bilinen apandisit hastaligina sebep olmaktadir. Apandisit genellikle 3 yasindan sonra görülmeye baslar. Tüm yas guruplarinda rastlanmasina ragmen, 35 yasindan sonra görülme sikligi azalmaktadir. Hastaligin belirtileri; kisiden kisiye degismekle birlikte, karin agrisi, bulanti, kusma, istahsizlik, büyük tuvalet yapma istegi ve ates olarak siralanabilir. Agri genellikle müphem bir karin agrisi ve mide agrisi olarak baslayabilir, sirt, bel, kasik ve bacaga vurabilir ve sonuçta, agri, karin bölgesinin sag alt kadraninda toplanir. Hasta genellikle hareketler ve sarsilmalarla agrisinin arttigini ifade eder. Bu sikayetlerin hepsinin ayni zamanda veya tek bir hastada varolmasi sart degildir. Bu asamada hastanin tedavi edilmemesi durumunda iltihap ile dolmus apendix sonunda delinir ve iltihap karin boslugunun içine yayilir. Hasta bunu agrinin geçmesi ve genel durumunda rahatlama olarak algilar ancak yaklasik 6 saat sonra karin zarlarina yerlesen iltihaba bagli ates ve karin agrisi tekrar ortaya çikar ve artik bu asamadan sonra hayati tehlike gündeme gelir. Akut apandisitin tedavisi her zaman cerrahidir ve erken dönemde küçük ameliyat kesileriyle problemi çözmek mümkün iken patlamis bir apandisitin tedavisi genellikle daha ciddi cerrahi girisimler ve genis çapli açilmalari gerektirir. Normal bir apandisit operasyonundan sonra hastanede kalis süresi genellikle bir gün iken patlamis apandisit operasyonlarindan sonra bu süre ortalama 3 ile 5 güne kadar çikabilmektedir. Akut apandisit hastaligi mide agrilari, barsak enfeksiyonlari, ishaller, idrar yolu enfeksiyon ve taslari, bayanlarda kadinlik organlarinin hastaliklari, fitik agrilari ve diger bir çok karin ve kasik agrisi yapan hastalik ile karisabilmektedir. Bu yüzden karin agrilarinda bu tani ayirimini bir hekime birakmak ve agrinin kesin sebebi ortaya çikmadikça kesinlikle agri kesici ve antibiyotik gibi hastaligin seyrini degistirecek ve tanisinin konulmasinda gecikmelere sebep olacak ilaçlarin kullanilmasindan kaçinilmalidir. Yine benzer bir sekilde karin agrilarinda, agriyan bölgeye uzun süreli sicak ve soguk uygulamalari yapmanin da, geç tani konulmasi veya erken delinmelere yol açabilecegini akilda tutmak gerekir. Özetle; karin agrilarinda sikayetlerin uzamasi ve geçmemesi durumunda mutlaka hekim ile baglanti kurulmasi, agri kesici ve antibiyotikler basta olmak üzere ilaç kullanilmamasi ve karin bölgesine sicak ve soguk uygulamalardan kaçinilmasi gerekmektedir. Bulanti, ates ve kusma gibi sikayetlerin de tabloya eslik etmesi apandisit süphesini arttirdigindan bu durumda daha da hizli davranilmasi uygun olur.