Az yiyor ama kilo veremiyor musunuz? Yeterli yeseniz de çabuk mu acıkıyorsunuz ya da doygunluk hissetmiyor musunuz? Sık sık tatlı yeme isteği de duyabilirsiniz. Tüm bunların sebebi insülin direnci olabilir. İnsülin direnci son yıllarda sık görülen bir rahatsızlık. İnsülin direnci, Tip 2 diyabetin gelişmesine zemin hazırlayan önemli bir sorundur. Şeker yani glikozu enerji olarak kullanabilmemiz için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. Pankreastan salgılanan ve karaciğer, kas, yağ dokusu gibi dokularda insülin hormonuna karşı duyarsızlık gelişmesi sonucu insülin direnci oluşur.
İnsülin direnci belirtileri
İnsülin direncinin habercisi olan durumlar şunlardır:
- Kontrolsüz kilo artışı
- Kilo vermede zorluk
- Sık tatlı yeme isteği
- Yemek sonrası sık acıkma
- Yorgunluk hissi
- Bel çevresinin giderek genişlemesi
- 'Akantozis Nigrikans' denilen özellikle koltuk altı, kasık, boyun bölgelerinde esmerleşme
- Karaciğerde yağlanma
- Kadınlarda adet düzensizlikleri.
Bu besinlere dikkat!
Günlük yaşamda özellikle de bazı besinler insülin direncini artırır. Glisemik indeksi yüksek besinleri fazla miktarlarda tüketmek yüksek insülin direnci ve kilo artışına neden olur. İnsülin direnci tespit edilen kişilerin söz konusu glisemik indeksi yüksek olan besinlerden uzak durmaları önerilir. Glisemik indeksi yüksek besinler şunlardır:
- En çok bilinenleri rafine şekerlerle hazırlananlar; yani hazır meyve suları, şerbetli tatlılar, şekerlemeler
- Beyaz pirinç ve pirinçle yapılmış dolma, pilav gibi besinler
- Patates ve patatesle hazırlanmış besinler
- Beyaz ekmek
Bu besinleri tüketmek kandaki insülin seviyesini hızlı yükselterek insülin direncini artırır. Bu besinleri yemek yerine günde 3 ana öğün ve her öğünden 2 saat sonra ara öğün yapmak daha faydalıdır. Bu sayede insülin hormonu daha dengeli bir şekilde salgılanır. Ancak insülin direncinin bir kişide olup olmadığının anlaşılması için kan testi yapılması gerekir. İnsülin direncini, en az 8 saatlik açlıktan sonra sabah bakılan kan testi ile tespit etmek son derece kolaydır. Dolayısıyla takip altına alınan kişiler belirli aralıklarla kontrollere çağrılır.
İnsülin direnci tedavisi mümkün mü?
Mevcut tedavi ve yaşam tarzı değişikliklerinin ne kadar başarılı olduğu laboratuvar ortamında test edilerek gerekli değişiklikler yapılarak tedavi şekillenir. İnsülin direnci tedavisinde önemli olan seçilen ilacın dozunun kişiye uygun şekilde ayarlanabilmesidir. Bu da ancak laboratuvar testleri ile mümkündür. Ancak kişi tedavi sürecinde insülin direnci kırılmaya başladığında daha az acıktığını, daha az tatlı ve karbonhidrat ihtiyacı olduğunu, kilo kaybının olduğunu, enerjisinin arttığını fark eder. İnsülin direncini doğal yollardan kıran tedavi eden en basit şey düzenli spor yapmaktır. Çünkü spor, insülin duyarlılığını artırarak insülin direncinin kırılmasına neden olur. Haftada en az 3 saat yapılan düzenli egzersiz insülin direncinin kırılmasını sağlayabilir. Ancak insülin direnci çok yüksek olan kişilerde ilaç tedavisi desteği gerekli olabilir. İlaç tedavisinde yapılan testlere, yaş, vücut kitle indeksi, var olan diğer hastalıklar, kullanılan ilaçlara göre hekim karar verir, rastgele alınan ilaçlar bazen istenmeyen kötü sonuçlara neden olabilir. Ortopedik problemler ve kardiyak hastalıklar gibi kişinin spor yapmasına engel olan sağlık sorunları varsa diyet ve ilaç tedavisi bu kişiler için daha önemli hale gelir. Ancak yine de uygun kişilerde, bazı özel komplekslerde uygulanabilen cihaz desteği ile pasif egzersiz programları uygulanabilir.
İnsülin direnci Tip 2 diyabet nedeni
İnsülin direnci durumu, aslında Tip 2 Diyabet hastalığının oluşmaya başladığının ayak sesleri olarak değerlendirilebilir. Çünkü artık glukozun, insülin direnci nedeniyle kullanımında problemler başlamıştır ve süreç devam ederse kullanılamayan şeker; kanda yükselmeye başlar ve diyabet oluşur. İnsülin direnci tedavi edilmezse özellikle bel çevresinde yağlanma artışı, obeziteye neden olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda insülin direncinin hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve koroner kalp hastalıkları ile de ilişkili olduğu gösterilmiştir. Vücuttaki yağ dokusunun artması, insülin direncini arttıran, aynı zamanda insülin direnci arttıkça yağ dokusunu arttıran kısır bir döngüdür. Bu nedenle yağ dokusu fazla kişilerde insülin direnci varlığı mutlaka araştırılmalıdır.