Sitemizde yer alan içerik bilgi amaçlı olup ilaç satışı yapılmamaktadır.

5 Soruda Böbrek Nakli ve Gebelik

Böbrek nakli yapılan kadınların hemen hemen yarısı doğurganlık çağında olmalarına karşın, bu kadınlar arasında gebe kalanların oranı yüzde 2-5 arasında değişmektedir. 1990’lı yıllarda böbrek nakli yapılan kadınlar arasında gebelik oranları binde 52 civarında iken, 2000’li yıllarda bu oran binde 20’lere düşmüştür. Halen literatürde böbrek naklinden sonra oluşan 5000 kadar gebelik bildirilmiştir.

Böbrek nakli yapılan kadınlar ne zaman gebe kalmalıdırlar?

2002 yılında nakil yapılan kadınların böbrek naklinden sonra 2 yıl süre ile gebe kalmamaları önerilirken, 2005 yılından sonra ise böbrek naklinin ardından 1 yıl içerisinde böbrek reddedilmemişse ve böbrek fonksiyonları iyi ise yani serum kreatinin düzeyi 1,5 mg/dl‘nin altındaysa ve idrarda protein çıkısı yoksa, ve nakil yapılan kadında bağışıklık sistemini baskılayan ve teratojen olmayan ilaçlar ile böbrek fonksiyonları stabil ise gebe kalmalarında sakınca olmamaktadır.

Bağışıklık sistemini baskılayan hangi ilaçlar bebek üzerine zararlı etki yapmamaktadır?

Tacrolimus, azathioprine, cyclosporin ve prednisone gibi ilaçlar gebelik sırasında nispeten güvenli olarak kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlardan Tacrolimus anne sütüne annedeki dozun yüzde 1’i oranında geçer, buna karşılık cyclosporine ise anne sütüne daha fazla oranlarda geçer. Yenidoğanlardaki zararlı etkileri göz ardı edilemeyeceği için bu ilaçların doğumdan sonra kullanılmaları durumunda EMZİRME ÖNERİLMEMEKTEDİR.

Böbrek Naklinden sonra gebe kalan kadınlarda gebelik sırasında ne gibi sorunlar ortaya çıkabilir?

Böbrek nakli sonrasında gebe kalan kadınların gebelikleri sırasında hipertansiyon, preeklampsi, diyabet gibi komplikasyonlar diğer gebeler ile kıyaslandığında çok daha sık ortaya çıkabilir. Örneğin böbrek nakli sonrası gebe kalanlarda hipertansiyon ortaya çıkma oranı % 54 iken, nakil yapılmayan gebelerde bu oran yüzde 5’tir. Aynı şekilde nakil sonrası gebe kalanlarda preeklampsi dediğimiz gebelik sırasında hipertansiyona ek olarak idrarda protein çıkması ve tüm vücutta ödem ortaya çıkma olasılığı % 27 iken nakil yapılmayanlarda % 3-4’tür. Keza gebeliğe bağlı diyabet sıklığı nakil sonrası gebe kalanlarda % 8 iken, nakil yapılmayan gebelerde % 4’tür. Böbrek nakli sonrasında gebe kalanlar arasında gebeliğin 37 haftadan önce, erken olarak sonlanma oranı % 50, 2500 gramın altında bebek doğurma oranı % 40 civarındadır. Ayrıca bu gebelerde anne karnında bebek ölümü oranları % 2 civarında iken, böbrek nakli sonrası oluşan bu gebeliklerin % 2-3 kadarı ölü doğum ile sonlanmaktadır. Bu nedenle böbrek nakli sonrasında gebe kalan anne adaylarının ve karnındaki bebeklerinin çok yakından izlenmesi gerekir.

Gebelik sonrası nakledilen böbrekte fonksiyon bozukluğu gelişebilir mi?

Nakledilen böbreklerde vericinin cinsiyetine ve yaşına bağlı olmaksızın gebeliğe bağlı bazı uyum süreçleri çalışır. Gebelik sırasında böbrek fonksiyonlarını yansıtan serum kreatinin takibi önemlidir. Gebelik sonrasında % 5 ile % 10 oranında nakledilen böbreğin kaybı söz konusu olabilir. Gebelik sırasında akut olarak nakledilen böbreğin reddedilme oranı % 4 civarındadır. Böyle bir durumda fetus dış ortamda yaşayacak duruma gelmeden önce böbrek biyopsisi yapılmalıdır. Eğer bu durum gebeliğin ileriki dönemlerinde oluşmuşsa o zaman doğumun zamanının erkene alınması düşünülebilir.

Böbrek nakli yapılan gebelerde doğum şekli nasıl olmalıdır?

Doğum sırasında nakledilen böbreğin hasar görme olasılığı son derece düşüktür. Nakledilen böbreğin anatomik lokalizasyonu vaginal doğumu etkilememektedir. Doğum kararı büyük ölçüde anne ve bebekte ortaya çıkan komplikasyonlara göre verilmektedir. Ancak gerek ülkemizde gerek Avrupa ülkelerinde başka bir endikasyon olmamasına karşın sadece böbrek nakli yapıldığı için sezaryen ile doğum yapan olgular vardır. Genel olarak böbrek nakli sonrası gebe kalan olgularda sezaryen oranları % 75’lere kadar çıkmaktadır.