2. ASPİRİN'İ KULLANMADAN ÖNCE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
ASPİRİN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
- Asetilsalisilik aside, diğer salisilatlara veya ilacın içindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa,
- Salisilatların veya benzer etkiye sahip maddelerin özellikle de steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçların kullanımıyla tetiklenen astım öykünüz varsa,
- Aktif mide ve bağırsak (oniki parmak bağırsağı dahil) ülseriniz varsa,
- Gastrointestinal kanama öykünüz varsa,
- Patolojik açıdan kanama eğiliminizde (kalıtsal bir kan hastalığı olan hemofili veya diğer kanama bozuklukları (hemarojik bozukluk)) artış varsa,
- Şiddetli böbrek yetmezliğiniz varsa,
- Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz varsa,
- Şiddetli kalp yetmezliğiniz varsa,
- Edinilmiş ve doğuştan kanama durumunuz varsa,
- Heparin tedavisi alıyorsanız,
- Haftada 15 mg veya daha yüksek dozda metotreksat (kanser ve bazı otoimmün hastalıkların (bağışıklık sisteminin vücudun normal dokularına karşı yanıt oluşturması durumudur) tedavisinde kullanılan bir ilaç) kullanıyorsanız,
- Hamileliğinizin son 3 ayındaysanız, günde 100 mg'dan daha yüksek dozlar kullanmamalısınız (bkz. Hamilelik).
ASPİRİN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
ASPİRİN'i almadan önce doktorunuz veya eczacınız ile görüşünüz.
Önceden tıbbi tavsiye ve izleme olmadan salisilatların uzun süreli kullanımından kaçınınız.
Eğer;
- Ağrı kesicilere, romatizma ilaçlarına, inflamasyon (iltihap) giderici ilaçlara ve diğer alerjen maddelere karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa,
- Kronik veya tekrarlayan ülser hastalığı da dahil olmak üzere mide veya bağırsak ülseri (oniki parmak bağırsağı ülseri dahil) öykünüz varsa,
- Hipoprotrombinemi, K vitamini eksikliği gibi pıhtılaşma bozukluğunuz varsa,
- Kan pıhtılaşmasını önleyici (antikoagülan) ilaçlar kullanıyorsanız,
- ASPİRİN, böbrek yetmezliği ve akut böbrek yetmezliği riskini daha da artırabileceğinden, böbrek fonksiyonlarınızda ya da kalp-damar sisteminizde bozukluk (örn.; böbrek damar hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, hacim kaybı, büyük ameliyat, kanda enfeksiyon (sepsis), majör kanama olaylarınız) varsa,
- Karaciğer fonksiyon bozukluğunuz varsa,
- ASPİRİN, kırmızı kan hücrelerinin yıkımına sebep olarak hemoglobin salınımına neden olabileceğinden (hemoliz ya da hemolitik anemi); şiddetli glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) (kırmızı kan hücrelerini etkileyen kalıtsal bir hastalık) varsa. Hemoliz (kan hücrelerinin yıkımı) riskini artırabilecek faktörler arasında yüksek doz, ateş veya akut enfeksiyonlar bulunmaktadır.
- ASPİRİN kardiyovasküler endikasyonlarda kullanıldığında, metamizol veya ibuprofen ve naproksen gibi steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar (ağrı kesici, ateş düşürücü veya iltihap giderici ilaçlar) kullanıyorsanız (aşağıdaki "Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı" bölümüne bakınız),
- Astım, saman nezlesi, burun mukozasında şişlik (burun polipleri) veya kronik solunum yolu hastalıklarınız varsa veya ASPİRİN bronkospazm, astım atakları ve diğer hastalıklara neden olabileceğinden geçmiş dönemde diğer maddelere karşı alerjik (aşırı duyarlılık) reaksiyonları (örn. kutanöz reaksiyonlar, kaşıntı, ürtiker) gösterdiniz ise,
- Diş çekimi dahil herhangi bir ameliyat geçirecekseniz, (Çünkü ASPİRİN kullandıysanız kanama eğiliminiz artabilir. Böyle bir durumda doktorunuzu veya diş hekiminizi bilgilendirin.)
- Alerji (örn: cilt reaksiyonları, kaşıntı, kurdeşen), astım, saman nezlesi, nazal polip (burun iç yüzeyinde gelişen yumuşak doku), solunum yolu hastalıkları gibi şikayetleriniz varsa dikkatli kullanılmalıdır..
ASPİRİN kanama eğilimi arttırabileceğinden bir ameliyat geçirecekseniz (diş çekimi gibi küçük bir ameliyat olsa dahi), bu ilacı kullanıp kullanmadığınızı doktorunuza veya diş hekiminize söyleyiniz.
Bir kesik veya yaralanma olursa kanamanın durması normalden daha uzun sürebilir. Bu ASPİRİN'in etkinliği ile ilgilidir. Küçük kesikler ve yaralanmalar (örneğin tıraş sırasında) genellikle önemli değildir. Alışılmadık bir kanama yaşarsanız (vücudunuzun alışılmadık bir yerinde veya alışılmadık bir süre boyunca), doktorunuza danışınız.
Düşük dozlarda ASPİRİN, ürik asit atılımını azaltır. Bu durum, gut (eklemlerde kızarıklık, hassasiyet, sıcaklık ve şişlik yakınmaları ile ortaya çıkan tekrarlayıcı iltihabi bir hastalık) gelişimine yatkınlığınız varsa gut atağına neden olabilir.
Çocuklar ve ergenler
ASPİRİN'in 18 yaşın altındaki çocuklarda kardiyovasküler kullanımdaki güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamış olup veri mevcut değildir. Bu nedenle 18 yaşından küçükler için ASPİRİN 100 mg tablet önerilmemektedir.
Çok nadir görülen ancak acil tıbbi müdahale gerektiren potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir hastalık olan Reye Sendromu (beyin ve karaciğeri etkileyen, ölümcül olabilen çok nadir görülen bir hastalık), viral hastalıklardan muzdarip olan ve ASPİRİN verilen çocuk ve ergenlerde gözlenmiştir..
Bu nedenle, çocuk ve ergenlerde, ateşli veya ateşsiz viral hastalıklarda (grip, su çiçeği gibi) doktora danışılmadan ASPİRİN kullanılmamalıdır.
ASPİRİN alan bir çocukta baş dönmesi veya bayılma belirtileri, davranış değişikliği veya sürekli kusma görülürse hemen doktorunuza bildirin..
Su çiçeği aşısından sonra 6 hafta süreyle bu ilacın kullanımından kaçınılmalıdır.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
ASPİRİN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
ASPİRİN, alkolle birlikte kullanıldığında mide kanaması riski arttırabileceğinden bu ilacı alkol ile birlikte almayınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamilelik döneminde doktorunuzun önerisi doğrultusunda ASPİRİN tedavisine devam ediyorsanız veya başlıyorsanız, ASPİRİN'i doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın ve önerilenden daha yüksek doz kullanmayın.
Mevcut sınırlı sayıdaki yayınlanmış verilere dayanarak, insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, ASPİRİN'in doğurganlık üzerinde tutarlı bir zararlı etkisi olmadığını göstermiştir ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen kesin bir kanıt yoktur.
Hamilelik-son üç aylık dönem
Doğmamış çocuğunuza zarar verebileceği veya doğum sırasında sorunlara neden olabileceği için hamileliğinizin son 3 ayındaysanız günde 100 mg'dan fazla ASPİRİN kullanmayınız. Doğmamış bebeğinizde böbrek ve kalp sorunlarına neden olabilir.. Sizin ve bebeğinizin kanama eğilimini etkileyebilir ve doğumun beklenenden daha geç veya daha uzun sürmesine neden olabilir.
Eğer düşük dozda (günde 100 mg dahil) ASPİRİN kullanıyorsanız, doktorunuzun önerdiği şekilde sıkı bir obstetrik (hamileliğin takibi) takibe ihtiyacınız vardır.
Hamilelik-birinci ve ikinci üç aylık dönem
Hamileliğinizin ilk 6 ayındaysanız, kesinlikle gerekli olmadıkça ve doktorunuzun tavsiyesi dışında ASPİRİN kullanmayınız.
Bu dönemde veya hamile kalmaya çalışırken tedaviye ihtiyacınız varsa, mümkün olan en kısa süre için en düşük dozun kullanılması gerekir. ASPİRİN, hamileliğin 20. haftasından itibaren birkaç günden daha uzun süre alınırsa, doğmamış bebeğinizde, bebeği çevreleyen amniyotik sıvının düşük seviyelerine (oligohidramnios) yol açabilecek böbrek sorunlarına bebeğin kalbindeki bir kan damarının (duktus arteriyozus) daralmasına neden olabilir. Birkaç günden daha uzun süre tedaviye ihtiyacınız varsa doktorunuz ek izleme önerebilir..
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
ASPİRİN, anne sütüne az miktarda geçer. Sürekli olmayan kullanımlarda emzirmenin kesilmesi gerekmez.. Ancak düzenli kullanımda veya yüksek dozlarda emzirmeye devam edilmemelidir.
Araç ve makine kullanımı
Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir.
ASPİRİN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her tablette 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum içerir, yani aslında "sodyum içermez".
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında ASPİRİN'in veya kullanılan diğer ilacın etkisi ya da yan etkiler değişebilir.
Aşağıdaki durumlarda ASPİRİN almayınız
- Haftada 15 mg veya daha fazla dozda metotreksat tedavisi alıyorsanız.
Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz
- Kanser ve romatizma tedavisinde kullanılan metotreksat (haftada 15 mg'ın altında),
- Ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan ibuprofen
- Naproksen (ağrı kesici),
- Metamizol (ağrı kesici ve ateş düşürücü madde), eş zamanlı alındığında, ASPİRİN'in trombosit agregasyonu (kan hücrelerinin birbirine yapışıp kan pıhtısı oluşturması) üzerindeki etkisini azaltabilir. Bu nedenle bu kombinasyon, kalp koruyucu olarak düşük dozda ASPİRİN kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
- Kan pıhtılaşmasını önleyici (antikoagülan) ilaçlar,
- Pıhtı eritici (trombolitik) ilaçlar,
- Diğer steroidal olmayan antiinflamatuar (inflamasyon (yangı) giderici) ilaçlar,
- Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar (selektif seratonin geri alım inhibitörleri),
- Kalp hastalıklarında kullanılan digoksin,
- Kan şekerini düşüren ilaçlar (sülfonilüre grubu ilaçlar ve insülin),
- İdrar söktürücü ilaçlar (diüretikler),
- Glukokortikoidler (Addison hastalığında hidrokortizon replasman tedavisi hariç),
- ACE inhibitörleri gibi tansiyon düşürücü ilaçlar,
- Sara hastalığında kullanılan valproik asit,
- Sindirim sisteminde kanamanın artmasına ve kanama süresinde uzamaya neden olabilen alkol,
- Gut tedavisinde kullanılan ürik asit düzeyini düşüren ilaçlar (örn.; benzobromaron, probenesid, sülfinpirazon),
- Yüksek asit salgısı ile kendini gösteren mide rahatsızlıklarının giderilmesinde kullanılan antasitler,
- C vitamini gibi idrar asitleştiriciler,
- Salisatlarda zehirlenmeye neden olabilen furosemid,
- İdrar söktürücü bir ilaç olan spironolakton,
- Emilim oranlarını arttıran metoklopramid içeren ilaçlar,
- Karbonik anhidraz inhibitörleri (Kırmızı kan hücrelerinde bulunan karbonik asidi karbondioksit ve suya parçalayan enzimler),
- Su çiçeği aşısı.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.