1. NANOGAM NEDİR VE NE İÇİN KULLANILIR?
NANOGAM, berrak veya hafif bulanık, renksiz veya hafif sarımsı renkte, damar içine uygulanan bir çözeltidir.
NANOGAM, 200 ml'lik çözelti içeren cam flakon içinde ambalajlanmıştır. Her ambalaj bir flakon içerir.
NANOGAM, immünoglobulin içeren infüzyonluk (damar yoluyla verilen) bir çözeltidir. İmmünoglobulinler, antikorlar olarak da bilinir ve insan kanının normal bileşenleridir. Antikorlar vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur.
NANOGAM, antikor seviyesi çok düşük olduğunda ya da bazı hastalıklarda ilave antikorlara ihtiyacınız olduğunda, kanınızdaki antikor seviyelerini yükseltmek için kullanılır. Antikorların verilişinin, bazı inflamatuvar bozuklukları (otoimmün hastalıklar) olan hastalarda da etkisi olabilir.
NANOGAM aşağıda belirtilen durumlarda kullanılır:
Eksik olan immünoglobülinleri yerine koyma amacıyla;
- Doğuştan antikor üretemeyen ya da az üretebilen hastalarda (primer immün yetmezliklerde),
- Şiddetli veya tekrarlayan enfeksiyonlar gelişen, antimikrobiyal tedavinin yetersiz kaldığı ve kanıtlanmış spesifik antikor yetmezliği (SAE)* olan (bağışıklık yanıtını oluşturan moleküllerin üretiminin yetersiz olduğu bazı durumlar) ya da serum IgG düzeyi <4 g/L olan hastalarda sekonder immün yetmezliklerde (SİY) (bağışıklık yanıtından sorumlu moleküllerin kan düzeyinin belli miktarın altında olduğu durumlar) kullanılır.
* Kanıtlanmış SAE: lgG antikor titresinde pnömokokal polisakkarit ve polipeptit antijen aşılarına en az 2 kat artış sağlanamaması (bağışıklık yanıtını oluşturan moleküllerin düşük olduğu durumlarda zatüre aşılarının etkisizliğinin görülmesi)
Bağışıklık yanıtının değiştirilmesi amacıyla;
- Bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu steroid grubu ilaçlar ile tedavi edilemeyen, deride yaygın kanama ve kılcal damarlarda ağır ve öldürücü pıhtı oluşmasıyla karakterize hastalık (idiopatik trombositopenik purpura - ITP) durumunun tedavisi (örneğin, gebelikte görülen) veya trombosit sayısının düşmesinin önlenmesi amacıyla (örneğin, cerrahi öncesi),
- Çevresel sinir sisteminde görülen Guillain Barre sendromu olan hastalarda (genellikle bacaklarda ve üst kolda şiddetli kas güçsüzlüğüne neden olan çevresel sinirlerin iltihaplanması ile karakterize ani gelişen (akut) bir hastalık),
- Kawasaki hastalığı olan hastalarda (sıklıkla küçük çocukları etkileyen, çok nadir görülen, vücuttaki kan damarlarının iltihaplanması ile karakterize akut bir hastalık),
- Bağışıklık sisteminin yanlış çalışmasına bağlı olarak sinir hücrelerinde hasar oluşan bazı nörolojik hastalıklarda (Multifokal Motor Nöropati),
- Sinir hücrelerinin iltihabi olarak işlevini yitirdiği ilerleyici ve kronik bir hastalık (Kronik İnflamatuvar Demiyenilizan Polinoröpati, KIDP)'si olan hastalarda,
- Vücut kaslarının (özellikle göz kasları) güçsüz olmasıyla karakterize hastalık durumu (bulber tutulumu olan Myastenia Gravis) olan hastalarda.