Katarakt ameliyatları FAKO ile artık kısa sürüyor, dikiş atılmıyor, daha hızlı iyileşiyor, görme daha net oluyor... Doğduğumuz andan itibaren bir yaşam boyu ışığı, renkleri ve tüm varlıkları anlamlı kılan tek organ gözlerimizdir. İnsanoğlu olarak dünyayı tanırken en çok ona ihtiyaç duyar, hayatımızı devam ettirirken en çok onu kullanırız. Ancak bizler için bu kadar önemli olan gözlerimizi bazen de ihmal ederiz. Günlük yaşamın hızlı, yıpratıcı ve acımasız temposu içinde gözlerimize gereken özeni göstermez, belki de göz sağlığımızı her an tehdit ederiz. Göz sağlığımızı tehdit eden bir çok hastalık olduğu bilinir. Ancak bu hastalıklar içinde özellikle bir tanesi önem derecesi ve tedavisinde elde edilen başarılı sonuçlarla diğer hastalıklardan ayrılır. Bu hastalık hemen hemen herkes tarafından bilinen katarakt'tır. Katarakt hakkındaki en çarpıcı gerçek, görme yeteneğinin giderek kaybedildiği ve tedavinin geciktirilmemesi gerektiğidir. Teknolojinin insan yaranına sunduğu geniş imkanlar sayesinde katarakt hastalığının tedavisinde gelinen başarılı nokta ise yüz güldürücüdür. Özellikle FAKO tekniği olarak isimlendirilen, halk arasında ise lazerli ya da dikişsiz ameliyat olarak bilinen en son yöntem sayesinde artık katarakt ameliyatları korkulan bir ameliyat olmaktan çıkmıştır.. Katarakt nedir? Katarakt göz merceğinin (lens) saydamlığını kaybetmesi ve kesifleşmesi sonucu oluşur. Göz merceği renkli tabakanın arkasında yer alır ve gelen ışığın gözün sinir tabakası üzerindeki alıcı hücreler üzerinde odaklanmasını sağlar. Lensin keşifleşmesi ve ışık geçirgenliğinin azalması sonucunda yani katarakt geliştiğinde alıcı hücrelere ışık ve görüntü yeteri kadar ulaşmayacak ve böylece görme azalacaktır. Katarakt neden olur? Op. Dr. Ahmet G. YILMAZ: Yaşlanma, genetik rahatsızlık, göz içi reaksiyonlar, göze gelen darbeler, göz içi mikrobik rahatsızlıklar vb. katarakta neden olabilir, ancak en sık görülen yaşlanmayla ortaya çıkan katarakttır. Bu durumda ilerleyen yaşla beraber lenste hücre artışı olur ve metabolizma bozulur, görme zamanla azalır. Tedavi yöntemi nedir? Kataraktın tek tedavi yöntemi ameliyattır. Ancak ne zaman ameliyat gereklidir sorusunun cevabı ameliyatta kullanılan tekniğe bağlıdır. Hastanemizde en son yöntem olan FAKO (fakoemülsifikasyon ) tekniği ile katarakt ameliyatları yapılmaktadır. Bu yöntemde ameliyat için kataraktın olgunlaşmasını beklemeye gerek olmadığından hasta uzun bir müddet az görerek yaşamak zorunda değildir. FAKO (fakoemülsifikasyon) nasıl bir tekniktir? FAKO'lu katarakt ameliyatında klasik cerrahideki gibi dikiş yoktur. Bu nedenle de, halk arasında lazerli ya da dikişsiz yöntem olarak bilinir. Bu teknikte, göze 3 mm'den küçük bir kesiden girilir, lensin zarı yuvarlak olarak çıkarılır, katarakt yani keşifleşmiş göz merceği ultrason dalgaları veren bir cihaz ile sıvılaştırılarak emilir, yerine katlanabilir yeni göz merceği yerleştirilir. Bu ameliyatta kullanılan mercekler dikişli katarakt ameliyatında kullanılan merceklerden farklıdır. FAKO'lu katarakt ameliyatına hasta nasıl hazırlanır? Hasta muayenesi ile aynı gün ameliyata alınıp, ameliyattan sonra hemen taburcu edilebilmektedir. FAKO'lu katarakt ameliyatı olacak hasta, ameliyattan kısa bir süre önce Bazı damlalar ile gözüne ön hazırlık yapılır. Hasta daha sonra, ameliyathaneye alınır. FAKO'lu katarakt ameliyatına giren hastanın ameliyatı 15-20 dakika sonra bitmiş olur. Hasta hemen taburcu edilir. Ameliyattan sonra da erken dönemde net görmeye başlar. FAKO'lu kataraktın aşamaları FAKO'lu katarakt cerrahisinde, özel durumlar dışında, genel veya lokal anestezi yoktur. Hasta ameliyata sadece gözü uyuşturan damlalar koyularak hazırlanır. 4-5 kez koyulan bu damlalardan sonra ameliyat başlayabilir.
- 1. Aşama : Hastanın gözüne 4-5 kez yüzeyi uyuşturan damla koyulur. Gözün şeffaf kısmı olan kornea ile beyaz bölümünü oluşturan skleranın birleştiği bölge katarakt ameliyatında ilk kesinin yapıldığı yerdir. Yaklaşık 3 mm'lik özel bir kesi ile gözün içine ulaşılır. Bu kesi yerinden gözün içine göz dokularını koruma özelliğine sahip jöle kıvamında bir madde doldurulur. Bu madde gözün içinde emniyetli çalışma olanağı sağlar. Gözün renkli kısmı olan irisin arkasında gözün merceği (lensi) bulunur (kesifleşince katarakt diye adlandırılan doku). Katarakt bir zar içinde bulunur. Kistotom aleti yardımıyla kataraktın zarının ön yüzünde yuvarlak bir pencere açılır.
- 2. Aşama : Ortasında pencere açılan bu zar kataraktın çekirdeği (nükleus) ve kabuğundan (korteks) sıvı kullanılarak ayrılır. Özel bir enjektör ile zarın yan yüzlerinden arkaya verilen sıvı zarı diğer bölümlerden ayırır. Böylece katarakt kendi zarının içinde serbest bir hale gelmiş olur./li>
- 3. Aşama : Kataraktın temizlenme işlemi başlar. İşlem sırasında kısaca FAKO denilen bir alet kullanılır. Bu alet ultrasonik güç yani ses dalgası gücünü kullanır. 2.7 mm'lik çapı olan bu alet kataraktı hem parçalar, hem bu parçaları içine emer, hem de boşalan bölgeyi doğala yakın bir sıvı ile doldurur.
- 4. Aşama : Sert kataraktlarda ikinci bir alet yardımıyla çekirdeği kırma işlemi yapılır. Sert katarakt daha küçük parçalara kırılarak daha kolay temizlenmesi sağlanmış olur.
- 5. Aşama : Kataraktın büyük parçası olan çekirdek temizlendikten sonra korteksin temizlenmesi işlemi yapılır. Bu doku zarın iç yüzeyine yapışık olan bir tür iç kabuktur. Kataraktın doğal zarının boş temiz bir torba haline gelmesi sağlanmış olur.
- 6. Aşama : Gözün içi katarakttan temizlenmiştir. Emniyetli bir çalışma için yeniden jöle madde ile doldurulur. Bu madde kataraktın boşalttığı zarının içini doldurur.
- 7. Aşama : Sıra suni göz içi lensini, çıkarılmış olan doğal lensin (katarakt) yerine yerleştirmeye gelmiştir. Özel bir maddeden yapılmış olan bu suni lens yumuşak olduğu için katlanabilmektedir. Suni lens, özel sistemlerle katlanarak 3 mm olarak hazırlanmış olan kesiden gözün içine sokulur ve daha sonrada doğal lensin zarının içine yerleştirilir. Ameliyat dikiş atılmadan tamamlanır.
15-20 dakika sürer, özel bir mikroskopla yapılır ve bu esnada hastalar herhangi bir şey hissetmez. 3.5 mm gibi son derece küçük bir kesi aralığından yapılır, yani gözün bütünlüğü bozulmaz. Ameliyat sonrası görme klasik cerrahiye göre çok daha net olur. Operasyon sonrası daha hızlı iyileşme sağlanır.