Meme Küçültme Ameliyatı (Reduction Mammaplasty) estetik göğüs ameliyatları içerisinde temelde göğüs dikleştirme ameliyatlarına çok yakın bir ameliyattır. Meme küçültme ameliyatının (reduction mammaplasty) tek farkı bu ameliyatta meme dikleştirilirken memenin içerisindeki bezlerden ve yağlardan bir kısmı ve bir miktar deri de alınarak yapılması. Böylece meme hem küçülür hem de şekli düzeltilir. Göğüs Estetiği Ve Meme Küçültme Ameliyatı Meme dikleştirme ameliyatında söylediklerimi meme küçültme ameliyatını (reduction mammaplasty) anlatırken de aralarda tekrar edeceğim. Aynada göğüslerinize bakın. Eğer meme uçlarınız meme katlantı çizginizin üzerindeyse her şey yolunda demektir. Eğer bu çizgi seviyesine inmişse hafif, bu çizginin altında ise ileri derecede meme sarkıklığınız var denebilir. Özellikle tam aşağı bakan meme uçları durumun ağırlığını gösterir. Aşırı büyük göğüslerin sebep olduğu bazı sağlık problemleri de var. Örneğin bu insanların hemen hepsinde ciddi bel ağrıları ve omurga problemleri görülür. 4–5 kg ağırlığında bir yükü boynunuza asın ve bu yükle bir kaç dakika ayakta durun neden olduğunu anlayacaksınız. Büyük göğüslerin altında genellikle pişikler oluşur. Hatta bu pişikler bazen açık yaralara dönüşebilir. Aşırı büyük göğüslerin neden olduğu psikolojik sorunlarda hep göz ardı ediliyor. Özellikle ergenlikte aşırı büyüme gösteren göğüsler (gigantomastia) hastalarda uyum sorunları doğurabilir. Göğüsler Neden Sarkar? Bunun birçok nedeni olabilir. Yaşlanmaya bağlı hormonsal nedenler ile meme dokusunda azalma olur. Bu da memenin içinin boşalmasına ve sarkmasına neden olur. Emziren annelerin göğüsleri de sarkmaya daha mehilli olur. Mememler süt dolu olunca büyürler, emzirmeyle boşalırlar. Bu defalarca tekrarlanınca memeler doğal olarak sarkar. Ayrıca yerçekimi memeleri aşağı doğru çekerek sarkmalarına sebep olur. Bazı durumlarda ise sarkıklık çok erken yaşlarda başlar ve tamamen memeyi taşıyan bağların doğuştan zayıf olmasından kaynaklanır. Ameliyatsız Çözümler Olabilir mi? Maalesef. Sarkmış göğüsleri toparlayacak bilinen bir yöntem henüz yok. Memelerin göğüs kaslarının zayıf olmasından sarktığını ve spor ile dikleşeceklerini düşünmeyin. Anatomik olarak göğüs kasının ve meme sarkmasının bir alakası yok. Spor ile vücudunuzda bir çok iyileşme sağlayabilirsiniz ama meme dikleştirmek bunlardan biri değil. Ameliyat: Kesikler ve İzler: Meme dikleştirme ameliyatı aslında iyi yapılırsa çok iyi sonuç veren bir operasyon. Memeye yeniden şekil vermek, sarkıklığı tamamen gidermek, aynı anda da memeyi büyültmek ya da küçültmek mümkündür. Ama bütün bunların bedeli memede bırakılan izler oluyor. Henüz iz bırakmadan meme dikleştirebilecek bir ameliyat tekniği bilinmiyor. Kullanılan teknikler meme ucunun deri ile birleştiği bütün çevresi boyunca ve meme altına doğru uzanan bir iz bırakıyorlar. Bu iz klasik tekniklerde meme altında da devam ediyor ve alttaki katlantı çizgisinde devam ediyor. Daha yeni tekniklerde bu alt iz yapılmıyor. Genellikle meme ne kadar sarkıksa bırakılan izlerin o kadar uzun olacağını kabul edebiliriz. Göğüs Dikleştirme ve Göğüs Büyültme Ameliyatları Arasında Ne Fark Var? Temelde tek fark birinde meme dokusunun alınarak memenin küçültülmesi diğerinde sadece sarkıklığın giderilmesidir. Teknik olarak her iki ameliyat birbirine çok yakın. Kimler Bu Ameliyatı Olmalı: Aslında yapılan ameliyat bir estetik problemin (sarkıklık) bir diğerine (iz) dönüştürülmesi olarak görülebilir. Dolayısı ile bu ameliyat herkes için uygun olmayabilir. Eğer göğüslerinizdeki sarkıklık orta derecede ise, eğer izlerden ciddi şekilde rahatsız olacağınızı düşünüyorsanız bu ameliyatı olmayın. Ama ciddi derecede sarkık göğüsleriniz varsa ve hiç bir şey bundan daha kötü olamaz diyorsanız bu ameliyat size uygundur. Ameliyat sonunda dimdik ve şekilli, istediğiniz boyda göğüsleriniz olacaktır. İzlerden ne kadar rahatsız olunacağı da çok kişisel bir konudur. Benim gözlemim gerçekten sarkık göğüslü hastalarım bu izleri benim beklediğim kadar dert etmiyorlar. Ben bu ameliyatı çok seçerek yaptığım için bu güne kadar da izlerimden çok mutsuzum diyen hastam olmadı. Ama bu ameliyatın diğer ameliyatlara göre daha fazla iz bıraktığını ve bu izlerin ne derece belirgin olacağının biraz da hastanın iyileşme faktörleri ile ilgili olacağını unutmamak gerekiyor. Doğru Bilinen Yanlışlar: Büyük göğüsler daha fazla süt verir. Böyle bir ilişki kurmak doğru değildir. Süt üretimi hormonsal etkilere bağlıdır ve A cup bir anne ikiz bebeklerini rahatlıkla emzirebilirken, D cup bir annenin hiç sütü gelmeyebilir. Büyük göğüslerde meme bezi fazla olduğu için kanser ihtimalide artar. Bu da doğru değildir. Memesi olan her canlı meme kanseri olabilir. İhtimal daha çok aile hikâyesi, hamilelikler, ilaç kullanımı gibi faktörlere bağlıdır. Sık Sorulan Sorular: Bu ameliyattan sonra emzirebilir miyim? Bu soruya kesin evet demek zor ama belli teknikler kullanılırsa büyük bir olasılıkla normal bir şekilde emzirebilirsiniz. Emzirme için önemli olan meme ucunun, süt kanallarının ve süt bezlerinin ameliyat sırasında hiç ellenmemiş olmasıdır. Yani meme ucunu zeminden kaldırıp yukarı taşırsanız (böyle teknikler var örneğin) emzirememe ihtimaliniz yüksek olacaktır. Ama “central pedicule” olarak bilinen teknik kullanılırsa meme ucu, kanallar ve bezler tek bir parça olarak tutulur ve emzirmenizde bir sorun çıkmaz. İzsiz meme küçültmek mümkün mü? Genellikle hayır. Çok nadir durumda sorun sadece büyüklükte ise ve memeler hiç sarkmamışsa liposuction ile memeler biraz küçültülebilir. Ama bu küçülme hem çok sınırlı olur hem de göğüslerin bir miktar sarkmasına sebep olur. İzler beni ne kadar rahatsız eder? Eğer sırt ağrılarından şikayet edecek kadar iri göğüsleriniz varsa bu izleri kabul edilir bulma hatta sonuçtan çok memnun olma ihtimaliniz çok yüksektir. Ama sadece küçük göğüsleri beğendiğiniz için şekli ve büyüklüğü sizi rahatsız etmeyen göğüslerinize bu ameliyatı yaptırmayın.
- Ameliyat öncesi mutlaka bir kontrol mamogramı çektirin ve saklayın.
- Aynanın karşısına geçin ve göğüslerinizin ne kadar sarktığına karar verin. Eğer meme ucunuz meme altınızdaki katlantı çizgisinin altına inmişse ameliyat için iyi bir adaysınız demektir.
- Bu ameliyat ile memelere mükemmele yakın şekil verilebilir ama memede izler kalması kaçınılmazdır.
- Göğüsler ne kadar sarkıksa kalacak olan ameliyat izi de o kadar çok olacaktır.
Bu büyüklük ve zorluk olarak orta sıralarda bir ameliyat. Ağrılı bir ameliyat değil. Genellikle hastalar aynı gün taburcu olabiliyorlar ve 3–4 gün sonra işlerine dönebiliyorlar. İlk gece nispeten sıkıntılı geçebilir. Genellikle ağızdan alınacak basit bir ağrı kesici yeterli olur. Bu ameliyat ciddi morarmanın ve şişliklerin beklenmediği bir girişimdir. Çalışıyorsanız bu ameliyat için bir haftanızı ayırmak en doğrusu olacaktır. Bir haftanın sonunda neredeyse normale dönmüş olursunuz. Ameliyatın Karnesi: Anestezi şekli: Genel. Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastanede ve ameliyathanede. Ameliyat süresi: 2 saat. Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir. Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Özellikle ilk bir kaç gün kol hareketlerinde hafif ağrı olur. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur. Şişme, morarma: 5-10 gün arasında, orta derecede. Dren: Düşük bir ihtimalle drenler kullanmak gerekir. Drenler ertesi gün alınır. Pansuman: 3-4 günde tamamen çıkarılıyor. Sütyen: 4 hafta yumuşak sprocu sütyeni kullanmak gerekiyor. Dikişler: Genellikle her memede sadece bir tek alınacak dikiş oluyor ve bu dikiş 10. gün civarında alınıyor. Ne zaman işe dönülebilir: 3-7 gün. Araba kullanmak: 3-4 dört gün sonra, özellikle kol hareketlerindekiş hassasiyet azaldığında araba kullanılabilir. Günlük hayata dönüş: Ameliyattan sonraki bir kaç gün kol hareketlerinde hafif ağrı olur. Bu memenin üzerinde bulunduğu göğüs kaslarının hareketleri ile oluşan ağrıdır. İlk bir kaç hafta ağırlık kaldıramaz, eğer küçük çocuğunuz yada bebeğiniz varsa onları kucağınıza ancak otururken alabilirsiniz. Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3-4 hafta sonra koşuya başlanabilir. Kolların kullanıldığı fitness, tenis gibi sporlara 4-5 hafta sonra başlanabilir. Son şekil: İzlerin iyileştiğini farz ettiğimiz altıncı ay civarında.