Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) ülkemizde kadınların da erkeklerin de en çok yaptırdığı estetik ameliyat.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI
Burun estetiğinde (rinoplasti) yapılan işlem kıkırdak ve kemiklerin yapısını değiştirerek buruna yeniden şekil vermek. Daha estetik burun şekli oluşturmak için bazen kemikleri ve kıkırdakları kesmek, bazen de tam tersine eksik yerlerini tamamlamak ve şekillerini değiştirmek gerekiyor.
Rinoplasti yada estetik burun ameliyatını estetik cerrahinin en zor ve bilinmezleri en fazla olan ameliyatı kabul etmek çok doğru olur.
ESTETİK BURUN AMELİYATI NEDEN ZORDUR
Estetik burun ameliyatı zordur çünkü burun kapalı bir kutu gibidir ve siz bu kutunun sadece bir tarafından bu ameliyatı yapmak zorunda kalırsınız. Bu ameliyatta bilinmezlikler çoktur çünkü burnun yapısını oluşturan kemik ve kıkırdaklar birbirisinden bağımsız olarak ama bir bütün olarak bulunurlar ve iyileşme döneminde farklı davranabilirler. Bu yüzden sonrasında en sık revizyon, yani ikinci bir düzeltme ameliyatı yapılan estetik ameliyat budur. Dünya standartlarında bir cerrahın her 10 vakasından birine revizyon yapmak zorunda kalması normal kabul edilir.
Diğer yandan bu ameliyat iyi yapıldığında çok iyi sonuçlar verir.
AMELİYAT:
Rinoplasti ameliyatı açık ve kapalı teknik olarak iki şekilde yapılabilir.
Kapalı teknikte bütün kesimler burun içerisinde yapılır. Cerrah içeriden çalışarak ameliyatı tamamlar. Açık teknikte ise burun ucunda 3-4mmlik bir kesim yapılarak burun ucu açılır.
İki teknik arasındaki fark cerrahın ameliyata hâkimiyeti ile ilgili. Burun ucundan yapılan kapalı teknik daha çok bir şişenin içerisinde ameliyat yapmaya benziyor. Eğer sadece şişenin içerisinden bir şeyler çıkarmayı planlıyorsanız sorun çıkmayacaktır ama eğer içeride bir gemi maketi yapmak istiyorsanız işiniz zor. Açık teknikte cerrah burnun ön 2/3 kısmında kalan yapılarını önünde görebilir.
Hangi tekniğin daha iyi olduğu bu ameliyatı yapan doktorlar arasında hep tartışma konusudur ve bu konuda bir karar verilmiş değil.
Yukarıdaki tariflerimden anlayabileceğiniz gibi benim tercihim büyük oranda açık teknik yönünde. Bunun en önemli sebebi görmeden, körleme yapılan ve bu kadar da hata affetmeyen ince bir işin sonucunun iyi olabileceğine inancım olmaması. Zaten birçok cerrahi manevranın sadece açık teknik ile mümkün olabileceği, kapalı teknik ile hayal bile edilemeyecek düzeltmelerin açık teknik ile mümkün olduğu kapalı teknik savunucularının bile itiraz edemediği bir şey. Ben açık yapılan ameliyatlardan sonra revizyon ihtimalinin de düştüğüne inanıyorum.
Açık tekniğin en büyük handikabı burun ucunda iz bırakması. Ama bu iz, iyi yapılan bir ameliyattan sonra neredeyse belirsiz oluyor ve burnun altında kalıyor. Birçok hasta bu izi ameliyat sonrasında unutuyor.
Bu konuda yine de doktorunuza danışın ve ona güvenin. Her cerrah en iyi bildiği ve inandığı yöntemler ile en iyi sonucu alacaktır. Yukarıda anlattıklarım sadece benim kişisel görüşlerim.
ÇOK KÖTÜ AMELİYATLAR GÖRÜYORUM, BEN DE Mİ ÖYLE OLACAĞIM ?
Doğal olmayan, çok küçük, karşıdan bakınca burun delikleri gözüken “ameliyatlı burunlar” ben de görüyorum. Kötü yapılmış bir burun ameliyatını nasıl anlayabileceğinizi ayrı bir sayfada anlattım. Ameliyat sonucunun tamamen ameliyatı yapan doktorun kullandığı tekniklere, becerisine ve yapmak istediklerine bağlı olduğunu unutmayın.
Sadece burnu küçülterek kalkık bir burun şekli vermek doğal olmayan bir sonuç ortaya çıkarır. Modern tekniklerde artık neredeyse hiç bir şey çıkarılmadan sadece dokuların yerleri, konumları ve şekilleri değiştiriliyor.
Bu şekli incelerseniz sık yapılan estetik hatalardan birini görebilirsiniz. Bu eski tekniklerde sık başvurulan bir yöntem. Eskiden burnu kalkık göstermek amacıyla burnu iyice küçültüp başlama noktası olabildiğince aşağı alınırdı. Böylece sanki burun kalkıkmış gibi bir illüzyon yaratılır ancak elde edilen sonuç doğal olmazdı. Olması gereken burnu başlaması gereken yerden, yani hemen hemen göz bebekleri seviyesinden başlatmak ve bütün şeklini ona göre vermek.
AMELİYATTAN SONRA NASIL BİR BURNUM OLACAĞINI NASIL GÖREBİLİRİM?
Bu amaçla hazırlanmış bilgisayar programları var. Doktorunuz muhtemelen bunlardan biriyle size bir fikir verecektir. Ancak bu programlar ile gerçek bir ameliyat planlaması ve ölçümü yapılamaz ve sadece genel bir fikir verebilirler.
Doktorunuz ölçüme dayalı yeni tekniklerden birini kullanıyorsa resimleriniz üzerinde ölçümler yapmak isteyecektir. Bunun için ya fotoğrafınızı çekerken elinize bir cetvel tutturarak ölçümü buna göre yapacak ya da çektiği resmi gerçek boyutta basacaktır.
Ben ameliyat öncesi ince ölçümler yaparak altın oranları ve ideal yüz profilini hesaplıyorum. Yaptığım hesaplar sonucunda da bir profil resmini elimle çiziyorum. Profil çalışması hakkında ayrıntılı bilgi için buraya tıklayın.
KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR:
Her ameliyatta olan kana riski rinoplastide daha ciddi olabilir. Özellikle burun tıkanıklığını gidermek için burun içerisinde estetik dışı işlemler de yapılacaksa ki gerekli ise mutlaka yapılması gerekir, istenmeyen bir kanama olması ihtimali artar. Burun içerisinde orta büyüklükte damarları barındıran bir organdır. Ama bu tür kanamalar genellikle tehlikeli boyutlara varmazlar ve basit tamponlar ile durdurulabilir.
Ameliyattan sonra nefes yollarınızda sineşi denilen yapışıklıklar gelişebilir ve bunlar nefes almanızı ameliyat öncesine göre daha zor hale getirebilir. Bunun tedavisi genellikle kolaydır ancak ikinci bir cerrahi müdahale gerekebilir.
Çok nadir olarak burnun ortasını oluşturan “septum” denilen yapıda delik oluşabilir. Bu genellikle bir sorun oluşturmaz ama nadiren nefes alırken ses çıkmasına sebep olabilir. Tedavisi zordur ve yeniden ameliyat olmak gerekir.
Enfeksiyon burunda neredeyse olmaz denilebilir. Kanlanması çok güçlü olan bu organ iltihaba karşı çok dirençlidir. Bu ameliyattan sonra enfeksiyon gelişirse tıp literatürüne girebilirsiniz.
Ama bu ameliyat sonrası estetik sorunlar, deformiteler yaşarsanız ya da burun şeklinizi beğenmezseniz kimse şaşırmayacaktır. Dolayısı ile bu ameliyatın en sık komplikasyonu estetiktir.
SIK SORULAN SORULAR:
Bu ameliyatı bir plastik cerrah mı yoksa bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı mı yapmalı?
Doktorunuz bir plastik cerrah ya da bir kulak burun boğaz uzmanı olabilir. Ben yine de bir plastik cerraha ameliyat olmanızı öneririm ama bu ameliyatı çok iyi yapan KBB uzmanları olduğunu biliyorum. Ancak bunun “içini yapmışken şu kemiği de alalım” denecek bir ameliyat olmadığını sakın unutmayın. Bazen iyi niyetle yapılan bu tür rötuşları düzeltmek çok zor olabiliyor. Doktorunuzla her şeyi ayrıntılı konuşun.
Kemikleri kırıyor musunuz?
Kemikleri kırmıyoruz. Eğer şekil vermek ya da bir kısımlarını almak istersek “kesiyoruz”. Bunun için ince keskiler kullanılıyor. Bazen de kemikler törpüleniyor.
Bu ameliyat lokal anestezi ile yapılabilir mi?
Eğer kemikler ile ilgili bir şey yapılacaksa, ki büyük oranda bu gerekir, lokal anestezi uygun olmaz. Bu genel anestezinin şart olduğu bir ameliyat.
Tampon koymak şart mı? Tamponlar çıkarken çok mu acıyacak?
Tampon koymak şart değil. Hatta birçok ameliyattan sonra tampon koymaya gerek yok. Tampon sadece burun içerisinde ciddi bir iş yapılmışsa gerekir. Artık modern tamponlar da eskiden anlatıldığı gibi metrelerce, çek çek bitmeyen uzunlukta değiller. Tampon çıkarılması biraz iç gıcıklayıcı olabilir ama ağrılı bir işlem artık değil. Bu konuda doktorunuza danışın, tampon kullanıp kullanmayacağını, kullanacaksa ne tür bir tampon düşündüğünü öğrenin.
Rinoplastide amaç burnu küçültmek ve “kemik almak” mıdır?
Bu sorunun cevabı kesin olarak hayır. Bu ameliyatta amaç burna istenilen şeklin verilmesidir. Bu sanılanın aksine genellikle küçültmekle değil burnu büyültmek ile olur. Burnun sırtında “hump” denilen bir kemik (aslında büyük oranda kıkırdaktır bu) fazlalık varsa bu elbette alınacaktır ama bu tür burunların birçoğunda aslında burun ucunda da düşüklük vardır ve yükseltilmesi gerekir. Aynı şekilde birçok burun ucu şişman gözükse de asıl sorun şekildedir ve küçültülmesi ya da inceltilmesi sadece sorunu büyültür.
İPUÇLARI:
• Rinoplasti en zor estetik ameliyattır demek abartılı olmaz. İyi yapılırsa çok memnun kalacağınız ama kötü yapılırsa düzeltmenin de zor olduğu bir ameliyat.
• Bizlerin özendiği hafif kalkık Avrupalı burunları sanılanın aksine küçücük değil son derece yüksek burunlar. Dolayısı ile sadece küçültülerek kalkıklaştırılan burunların doğal durması imkansızdır.
AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI SİZİ NELER BEKLER:
Bu küçük - orta derece arası bir estetik ameliyat. Ameliyatta mutlaka bayılmanız gerekli, lokal anestezi ile ameliyat olmanızı hiç tavsiye etmem. Ameliyat mutlaka ve mutlaka bir hastanede yapılmalı, mutlaka tam teşekküllü olması, yoğun bakımı bulunması gerekmiyor. Bu ameliyatı muayenehane şartlarında olmanızı da hiç tavsiye etmem.
Doktorunuz bir plastik cerrah ya da bir kulak burun boğaz (KBB) doktoru olabilir. Ben yine de bir plastik cerraha ameliyat olmanızı öneririm ama bu ameliyatı çok iyi yapan KBB uzmanları olduğunu biliyorum. Ama bunun “içini yapmışken şu kemiği de alalım” denecek bir ameliyat olmadığını sakın unutmayın. Doktorunuzla her şeyi ayrıntılı konuşun.
Ameliyattan sonra burnunuzun üzerinde bir alçı olacak. Burun içerisinde de tamponlarınız olabilir. Yeni nesil tamponların çekilmesi artık çok daha problemsiz oluyor. Arkadaşlarınızın anlattığı metrelerce çekilen tamponlar tarihe karıştı diyebilirim.
İlk geceniz nispeten zor geçecektir. Burnunuzdan nefes almanız, tampon olmasa da zor olur, başınız ağrır, devamlı buz uygulaması gerekir ve uyumanız zor olur. Ancak ertesi sabah kendinizi çok daha iyi hissedersiniz.
Ne kadar şişlik olacağı ameliyatta yapılan işlemlere, sizin bünyenize ve tabii doktorunuza bağlıdır. İkinci ameliyatlarda şişlik biraz daha fazla olacaktır. Burnunuzun ucundan ilk 24 saat hafif bir sızıntı olur. Bu da son derece normaldir.
Eğer bir öbek kan kusarsanız korkmayın. Bazı hastalar ameliyatta kan yutabilirler ve ameliyattan sonra bu kusmaya neden olabilir. Kanama taze değilse ve davam etmiyorsa korkmayın, ama mutlaka doktorunuzu haberdar edin.
İkinci günden sonra normal hayatınıza dönebilir, örneğin sinemaya gidebilirsiniz. Alçılar alındıktan sonra burun üzerine ince bir bant yapıştırılması şişliklerin erken geçmesine yardım eder.
AMELİYATIN KARNESİ:
Anestezi şekli: Genel.
Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastane ameliyathanesinde.
Ameliyat süresi: 1.5 ile 2.5 saat.
Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.
Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.
Şişme, morarma: 3–7 gün arasında, bazen göz etrafında ileri derecede morluk ve şişme olabilir.
Pansuman: Varsa tamponlar ertesi gün alınıyor. Alçı beşinci gün çıkarılıyor.
Dikişler: Açık rinoplasty yapılmışsa burun ucu dikişleri alçı ile beraber beşinci günde alınıyor.
Ne zaman işe dönülebilir: 3–7 gün.
Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra normal sporlar. Basket, box gibi vücut vücuda yapılan kompetitif sporlara en erken 5 hafta sonra başlamak doğru olur.
Son şekil: Genellikle ikinci haftada şişliklerin önemli bir kısmı gider. Ama son şekil en erken 6. ayda ortaya çıkar. Özellikle kaşlar arasında alına doğru şişlik varsa bu bir seneye kadar devam eder.