Depresyon çağımızın en yaygın hastalıklarından biridir. Her 5 kadından ve her 8-9 erkekten biri hayatlarının bir döneminde depresyon geçirmektedir. Ülkemizde depresyon sıklığının yüzde 20 olduğu bildirilmiştir. Ancak depresyon hastalarının sadece üçte biri tedavi için başvurmakta, tedavi görenlerinse çoğu yetersiz ya da uygunsuz tedavi edilmektedir. Hastalığa neden olan faktörler arasında kişilik özelliklerinin ve ırsi faktörlerin önemli olduğu, stresli hayat olaylarının ise hastalığı tetiklediği düşünülmektedir. Kadın olma, ergenlik çağı ve 40 yaşın üzeri, düşük sosyoekonomik koşullar, dul olma ve göç diğer risk faktörleri arasında sıralanabilir. Hastalığın klasik belirtileri sürekli bir üzüntü ve keder hali, hayata karşı keyifsizlik, yakınmalardır. Hastalar insanlarla birarada olup konuşmak, sohbet etmek istemez, yemek pişirmek, temizlik yapmak, işe gitmek gibi günlük aktiviteler zorlukla yapılır. Uykusuzluk ya da düşkünlük görülebilir. Kolay sinirlenme ve tahammülsüzlük diğer belirtiler arasındadır. Sigara ve alkole ilgi artar. Depresyonda bedensel şikayetlere de sık rastlanır. Sürekli bir halsizlik ve yorgunluk, baş, boyun ve sırt ağrıları, hazımsızlık, kabızlık, geğirme ve gaz şikayetleri, çarpıntı en sık görülenler arasındadır. Hastaların çoğu unutkanlıktan ve konsantrasyon problemlerinden yakınırlar. Cinsel istekte azalmaya sıklıkla rastlanır. Özellikle yaşlılarda yaygın kalp şikayetleri, mide-barsak problemleri, vücut ağrıları gibi şikayetlerle sürekli doktorlara başvuruluyor, ancak bir hastalık saptanamıyorsa depresyondan şüphelenilmelidir. Bir takım tıbbi rahatsızlıklar ve ilaç kullanımlarında da depresyona sık rastlanır. Bunların başında kanser, guatr hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, romatizmal hastalıklar, felç, epilepsi, Alzheimer hastalığı gibi nörolojik hastalıklar, kansızlık, bazı vitamin eksilikleri, bazı hipertansiyon ilaçları gelir. Depresyon çok çeşitli belirtilerle seyreden bir hastalıktır. Bu nedenle hastaların çoğu yanlış doktorlara başvurmakta, muayene sırasında genellikle gözden kaçırılmakta ya da yanlış tedavi edilmektedir. Sonuç olarak kişinin hayat kalitesinde, okul ve mesleki başarısında büyük düşüşler görülmekte, evlilik ve çocuk yetiştirmekle ilgili ciddi problemler ortaya çıkabilmektedir. Depresyon tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen bu tarz sıkıntıları olan kişilerin hastalıklarını ihmal etmesi ve psikiyatriste başvurmaması sonucu, hastalık ciddi boyutlara ulaşarak kişiyi intihara sürükleyebilmektedir.