Hayatımızın büyük bir kısmını bizimle geçiren saçlarımız... Yaşadıkça rengini, formunu hatta bazen tamamını yitiririz. Başımızda bulunan ortalama 100 bin saç teli her ay 1 cm. uzuyor. Her gün ortalama 100 saçımız dökülüyor. Ve diğer öğrenmek istedikleriniz. Saçlarınız tarakta, yastıkta, lavaboda birikip, günden güne seyrekleşmeye başladı. Siz bunu farkettikçe strese giriyor, strese girdikçe saçlarınızı daha da fazla kaybediyorsunuz. Peki saçlarınızın dökülmesini engelleyebilmek için onları daha yakından tanımaya ne dersiniz...Kıllar; gerilmeye, eğilip bükülmeye oldukça dayanıklı, keratinize iplikçiklerdir. İnsan vücudundaki kıllar fizyolojik görevleri yanında kozmetik olarak da önem taşırlar. Kıllar daimi olarak kalıcı değildirler. Hayatları devamlı olarak birbirini takip eden belli başlı iki safha ile periyodik olarak değişir. Bu safhalardan birisi büyüme safhasıdır. İkinci safha kılın dinlenme safhasıdır. Bu safhada papilladaki aktivite durur, dolayısıyla kılda son uzunluğunu alır. Bu safhadan sonra yeniden büyüme safhası başlar ve eski kıl yeni oluşan kıl tarafından itilerek dışarı atılır.
Saç hastalıkları çeşitlidir
Hastalar genellikle saçlı deride kaşıntı, kepeklenme, yara, saç dökülmesi ve seyrekleşmeden şikayet ederler. En çok kaşıntıya sebep olan hastalıklar; saçlarda bitlenme, saç ekzemaları ve mantar hastalığıdır. Kepeklenmeye sebep olan hastalıklar ise; saç ekzaması, sedef hastalıkları, sinirsel ekzama ve mantar hastalığıdır.
Saç dökülmesinin ardında yatan gerçekler
Saç dökülmesi ve seyrekleşmesi yaygın ve bölgesel olarak karşımıza çıkar. Yaygın saç dökülmesine neden olan hastalıklar arasında özellikle; ateşli hastalıklar, demir-protein-çinko eksikliği, tiroid hastalıkları (tiroid bezinin az veya çok çalışması durumlarında), gebelik, şeker hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, anemi, zayıflama için aşırı diyet yapma, kanser hastalıklarının seyrinde bazı ilaçlar ve kimyasal madde kullanımı, merkezi sinir sistem hastalıkları ve stres yer alır. Bunların dışında bir de kadınlarda görülen, erkeklerdeki olağan kelliğe benzer (androgenetik alopesi) mevcuttur. Bu duruma en çok over kistleri, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler sebep olabilirler. Bu nedenlerden dolayı androgenetik tip alopesi çok iyi araştırılmalı ve tetkikleri yapılmalıdır. Yaygın saç seyrekleşmesi ve dökülmesinin yanı sıra bazen bölgesel saç dökülmesi de olabilir. En sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine örnek olarak mantar hastalıkları, saç kıran, bazı kozmetiklerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılması sayılabilir.
Saç kıran, mantar hastalığı ve dönüşümü olmayan dökülmeler
Saç kıran, birkaç mm ile 1-2 cm. çapında yuvarlak bir alanda ani saç dökülmesi şeklinde karşımıza çıkar. Bu tür saç dökülmesi bir bölgede olabildiği gibi birkaç değişik yerde, örneğin sakal, saç, kaş ve kirpiklerde de olabilir. Saçkıranların asıl sebebi strestir. Fakat bazı otoimmun ve cilt hastalarında da görülebilir. Mantar hastalığı ise özellikle buluğ çağından evvelki çocuklarda ortaya çıkar. Burada kırık saçlar içeren kepekli alanlar, kıl diplerinde kepek ve mantar birikimi üzerine iltihap bulunan ve kılların kolay çekildiği inflamatuar nodüler biçimde karşımıza çıkar. Bu hastaların dışında, bir de saçlı deride kıl, folliküllerinde tahribat yaparak dönüşümü olmayan saç dökülmesi oluştururlar. Bunlar en çok doğumsal olurlar fakat enfeksiyon, fiziksel, tümöral ve diğer nedenlere de bağlı olabilirler.
Saçlarınızın döküldüğünü fark ettiğinizde
Saç dökülmesi şikayeti ile gelen hastaların öncelikle saçlarının ne kadar döküldüğü öğrenilmelidir. Çünkü günde 25-100 saç telinin dökülmesi normaldir. Her saçın yaşı farklıdır. Ve her saç farklı zamanlarda dökülecek demektir. Gelişim döneminde saç en fazla 2 ile 6 yıl arasında kalır. 4-5 yıl sonra bu dökülecek yerine yenisi gelecektir. Bunun dışında kişinin her gün 150-200 saç teli döküyorsa problemi var demektir. Hastanın rejim yapıp yapmadığı, aşırı stresli olup olmadığı, yaşadığı ortamın fiziksel şartları öğrenilmelidir. Çünkü bu faktörler kişinin saç sağlığı ile doğrudan ilgilidir. Eğer bunlardan sonuç alınamazsa kişinin hastalık problemi olup olmadığı öğrenilmeye çalışılmalıdır. Vücutta enfeksiyon var mı, troid bezlerinde sorun mu var, kanser tedavisi mi gördü? Kan tahlilleri yapılmalı ve böylece bütün hormonların dengesi öğrenilmelidir. Ve testler sonucunda saç dökülmesinin nedeni iyice öğrenilip ona göre bir tedavi uygulanmalıdır.
Tedavi şekilleri
Saçlı deride kepeklenme, kaşıntı ve dökülmesi olan hastalar iyi sorgulanmalıdır, hastalığın durumuna göre çeşitli tetkikler yapılmalı, patolojik durum ortadan kaldırılmalıdır. Bunun dışında tedavide genelde lokal irritanlar, lokal kortikosteroidler, intralezyonel ve diğer tedavi yöntemleri ile iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Tedaviye geç kalındığı taktirde dönüşümü olmayan kellikler ve skarlar oluşabilir.