Göz kapaklarına yaklaşımımızda son yıllarda ciddi bir değişiklik oldu. Standart olarak son 30 yıldır yapılan ameliyat tekniklerinin birçok yetersizliği ve problemi olduğu fark edildi. Artık “yağ torbalarını almak” gibi girişimlerin gereksiz olduğu tartışılıyor. Beklentilerimiz sadece “torbasız” göz kapakları oluşturmaktan öteye geçti ve yüzü bir bütün olarak değerlendirmeyi tercih ediyoruz. Göz çevresini etkileyen yaşlılık bulguları: Göz kapakları yaşlanmanın en fazla kendini gösterdiği ve en fazla dikkat çektiği yer. Yapısı gereği hem çok hareketli hem de çok ince derili olan göz kapaklarında cilt kırışması ilerleyen yaşlarda neredeyse kaçınılmaz. Etraflarında başlayan bütün sarkmalar, gevşemeler de göz kapaklarını etkiliyor. 1. Alın yaş ilerledikçe aşağı doğru iniyor. Alın ile beraber kaşlar da üst göz kapaklarının üzerine düşmeye başlıyor. Böyle bir yükü kaldırma gücü olmayan göz kapakları aşağıya kayıyor. 2. Göz küresini çevreleyen, ona destek sağlayan yağ torbalarını alt göz kapaklarından ayıran bir zar var. Bu elastik bir zar ve bir bariyer görevi görüyor. İlerleyen yaş ile bu zar gevşiyor ve yağ torbalarının yükünü taşıyamaz hale geliyor. Böylece yağlar dışarıya doğru taşıyorlar ve biz bunları “göz torbaları” olarak görüyoruz. 3. Göz kapaklarının derisi vücuttaki en ince deri. Ayrıca altındaki çok hareketli kaslara yapışıktır. Dolayısı ile her göz hareketinde göz derisi biraz daha kırışıyor ve sarkıyor. Göz kenarlarında “kazayağı” denilen yan kırışıklıklar buna bir örnek. 4. Gözaltında yanakların üst sınırında derin bir oyuk ortaya çıkıyor. Bu yanakların aşağı sarkmasından kaynaklanıyor. Standart göz kapağı ameliyatlarında göz kapağı derisi, deri altındaki ince kas tabakası ve göz torbalarını dolduran yağlar alınır. Bu çok sık yapılan bir ameliyat olmasına rağmen genellikle hastalarda hayal kırıklığı yaratır. Bunun nedeni yukarıda saydığım temel sorunların bir kısmının ameliyat edilen dokulara değil yanaklar ve alın gibi komşu başka yapılara ait olması. Örneğin üst göz kapaklarındaki yığılmanın büyük miktarı aşağı sarkmış kaşlardan gelir. İdeal olan tedavi nedir? İdeal olan göz kapaklarına yüzün bir parçası olarak yaklaşmak. Adım adım şunlar düzetilmeli: 1. Öncelikle gözünüzün altında yanağınıza inen derin bir çukur varsa bu çukur mutlaka doldurulmalı. Standart alt göz kapağı ameliyatları bu sorunu çözmez, hatta daha derinleştirebilir. Bu çukur gözaltı torbalarını oluşturan yağların aşağı doğru yayılması ve yanakların yukarı kaldırılması ile giderilmeli. Bu şekilde elmacık kemiklerinden alt göz kapaklarına doğru uzanan kesintisiz dümdüz bir yüzey oluşmalı. Bu genç ve diri gözükmek için olmazsa olmaz bir kural. 2. Yanaklarınızda ciddi bir sarkıklık varsa bu mutlaka düzeltilmeli. Bunun için endoskopik tekniklerden yararlanmak ve yanakları kaldırmak ya da alt göz kapağı ameliyatı sırasında orta yüzü yukarıya almak mümkün. 3. Üst göz kapağı için alın mutlaka değerlendirilmeli. Eğer alnınız ve kaşlarınız gözlerinizin üzerine yığılmışsa önce bunlar düzeltilmeli, şaka germe (temporal lifting) ile kaşlar doğru konuma alınmalı. Daha sonra üst göz kapağında hala sarkma varsa bu tedavi edilmeli. Kaz ayakları da şakak bölgesindeki sarkmadan ortaya çıkar ve şakak germe ile büyük ölçüde ortadan kalkar. Her iki göz kapağında da bu yukarıda saydığım sorunlar giderildikten sonra sadece kas ve deri fazlalıklarını almak yeterli olacaktır. SIK SORULAN SORULAR: • Neden göz kapağı ameliyatı ile başka ameliyatları beraber yapmak gerekiyor Çünkü yaşlanmaya hep bir bütün olarak yaklaşmak gerekiyor. Göz kapakları genellikle başka bölgelerin problemlerini de üzerlerinde taşıyorlar. Eğer bu problemleri ayrı ayrı görüp düzeltmezsek tek başına göz kapakları sadece yüze hafif bir aydınlık verecektir. Örneğin alın ve kaşlar aşağıya sarkmış ise sadece üst göz kapaklarını düzeltmek hemen hemen hiçbir fark yaratmaz. • Göz torbalarını dolduran yağlar yaşlanmayla mı artıyor? Bu yağlar aslında artmıyor. Sorun önlerindeki bariyer dokuların zayıflamasında. • İdeal göz şekli yuvarlak mı çekik mi? Bence günümüzde hafif çekik, badem gözler çok daha çekici. 1950'lerde büyük gözlü olmak modaymış. Aynı şekilde kaşların düz olması tercih edilmeli. Eski moda kaşlar kavisli idi.