Sitemizde yer alan içerik bilgi amaçlı olup ilaç satışı yapılmamaktadır.
Arama
Sözlük Ara

Erken Doğum

Erken doğum vakalarının sıkça yaşandığı günümüzde erken doğum ile ilgili öğrenmek istediğiniz her şey... Erken doğum gebeliğin 20nci haftasından itibaren başlar, 37nci haftaya kadar devam eder. Erken doğumun normal doğumdan farkı; gelişmesini tamamlamamış bir bebeğin dünyaya gelmesidir. Erken doğum eyleminin genellikle birden fazla sebebi vardır. Erken doğum eyleminin çoğunluğunda bir sebep bulunamaz. Erken doğum eyleminin nedenleri arasında anneye ait nedenler, plasentaya ait nedenler ve bebeğe ait nedenler bulunabilir. Anneye ait nedenler arasında yüksek tansiyon, annede kalp ya da böbrek hastalığı bulunması, geçirilen enfeksiyonlar, kansızlık, guatr, beslenme bozukluğu, sigara, alkol ve travma sayılabilir. Diğer nedenler arasında da sık doğum, kişinin önceden erken doğum ya da düşük yapması, gebelikte az veya çok kilo alımı, çoğul gebelikler, rahimdeki anomaliler, bebeğin suyunun fazla ya da az olması gösterilir. Erken doğum bel ağrısı, adet sancısına benzer sancılar, kasık kısmında basınç hissi, bacaklara vuran ağrı, vajinal çıkıntıda artma ve ishal belirtisi ile kendini gösterir.

Erken doğum anne ve bebek sağlığını tehdit eder mi?

Yenidoğan bebek ölümlerinin yüzde 83'ü 37nci haftadan önce doğan bebeklerde görülmektedir. Bebeğin yaşama şansı gebelik haftası ilerledikçe artmaktadır. Erken doğum olmasına rağmen yaşama şansı olan bebeklerin önemli bir bölümünde fiziksel ve zeka yönünde sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunların giderilmesi sırasında oluşan tıbbi bakım masrafları oldukça yüklü miktarlara ulaşmaktadır. Erken doğumun anne sağlığını etkileyen yönü ise erken doğan bebeklerde pozisyon anomalileri sık görüldüğünden ve bebeği en az travmaya uğrayacak şekilde doğurtmak gerektiğinden sezaryenle doğum ihtimalinin artmasıdır.

Önlenebilir ya da geciktirilebilir mi?

Erken doğumun önlenmesinde yüksek riskli gebelerin erken tanısı ön plandadır. Annenin 20 yaşından küçük veya 35 yaşından büyük olması, gebelik öncesi kilonun 50'nin altında olması, rahimde anomali bulunması, önceden erken doğum veya düşük yapılması, rahim ameliyatı geçirilmesi, idrar yolu enfeksiyonları, sigara kullanımı, gebelik sırasında kanama geçirilmesi, yorucu ve stresli işlerde çalışılması erken doğum için risk faktörü kabul edilirler. Riskli gebeliklerde kalsiyum ve magnezyum kullanılması önerilir. Erken doğumun önlenmesi için riski olan gebelerin iş yükünün azaltılması ve dinlendirilmesi gereklidir. Erken doğum belirtileri başlamış ise en kısa zamanda tedaviye başlanarak erken doğum önlenebilir.

Önceden tespit edilebilir mi?

Erken doğumdan ziyade erken doğum riski bulunan gebeler önceden belirlenebilir ve risk faktörleri giderilmeye çalışılabilir.

Erken doğum riskine karşı alınması gereken önlemler var mıdır?

Erken doğum riskine sahip gebelerin dikkatli olması, beslenmesini düzeltmesi, yorucu ve stresli yaşamdan kaçınması, sigara içimini aza indirgemesi, gerekli tıbbi önlemleri dikkatle uygulaması gerekir. Erken doğum belirtileri başlamışsa en kısa zamanda yenidoğan yoğun bakım imkanlarının bulunduğu bir merkeze başvurulması gerekir. Erken doğum eylemine karşı değişik tedavi yöntemleri mevcuttur. Erken doğum önlenebilir sınırlarda ise hekimin değerlendirmesi ile kişiye en uygun olan tedavi yöntemi seçilerek hastane koşullarında uygulanır.

Erken doğum yapan tüm annelerin diğer doğumları da erken mi olur?

Erken doğum yapan annenin bir sonraki gebeliğinde erken doğum yapma riski 25 kat artmıştır. Ancak bu kesinlikle erken doğum yapar anlamında da değildir. Sadece iki kez arka arkaya erken doğum yapan kişilerin, daha sonraki gebeliklerinde erken doğum yapma riski daha fazla artmış olur.